Sevgiyi en iyi bilen Kadın ( anne ) olup çocuğuna olan sevgisi, fedakârlı tutumu, Emeği insanlığa eşdeğerdir. Bu yüceliği Anne gösteriyor diye biliriz. Fedakârlık boyutu tartışılsa da sevgiye karşı annenin emeği çok büyüktür. Aynı zamanda Sevgi “insani” bir eylemdir. Sevgi salt iki cins arasında duygusallıktan ibaret Olmadığını, Ama neredeyse genel kavram içinde bunu böyle algılamak dayatıldı denebilir.
Kadının doğurganlığı insan (erkek) üzerinde etkisi çok büyüktür. Bunla da kalmayıp yaşama bakışı, üretkenliği, pozitif yönelimi ve yaratıcılık yeteneği Kadının (annenin) sevgideki yeri konumunu ortaya koyuyor. Aslında buna birçok güzelliklerde katılabilinerek zenginleştirebiliriz. Bir kaç örnek vererek biraz daha kadını Yanı anneyi tanımak bakımından etkili olacaktır sanırım. Toplum Kadının (Annenin) yaşamı anlaması önemsemesi ve toplumsallığını göz ardı etmemesi de. Göz önüne alması gereken bir gerçeklik? Tüm bunlar kadının toplumdaki Yerini Saygınlığını Yaşamda olması gereken konumunu Toplum tarafından belirlenip belirginleşmesi lazım. Toplumdaki biz insanların vurdum duymaz, kadına olan bakışımızı belirleyen şey içimizdeki sevgiyle alakalı olduğunu düşünüyorum.
Sevgiyi yüce tutacak tutumlardan Uzak durduğumuz İçin? Hem sevgi fedaileri denilen anneye hem de sevgiye temeli ve kökenine hakarettir. Sevgi insanın doğasında vardır. İnsanlar arasındaki bağın ne kadar gülcü olmasını su üstüne çıkaran Kuşkusuz sevginin ta kendisidir. Sevginin tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanların var olmasıyla sevgide var olmuştur. . Kendimizi Yani bizi biz eden değerlerimizi yaşatan bağlılıklarımızı ayakta tutan içimizde ki sevginin muhasebesini yapmalıyız. Onun için sevgiyi mutlaka yaratıp, yaşamalıyız. Sevgi gökten zembille inen değil, insanların kendi aralarında yaratıp yaşattıkları güzel bir duygusallıktır.
Tüm Kadınların bu anlamlı gününü kutlarım!
Sinan...