22 Aralık 2009 Salı

Kültür, Tarih Penceresinden Turizm

Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Anadolu coğrafyası tarih yapma becerisini değişik medeniyetlerin bıraktığı tarihi kültürel izleri koruma ve yaşatma konusunda gösterememiştir. Her türlü ilgisizliğe, korumasızlığa rağmen günümüze kadar ulaşabilmiş tarihi ve kültürel zenginliklerimizde anıtsal hale gelmiş birkaç yapının dışında kalan yapılar anakent şehirlerdekiler getirim”rant” için küçük kasaba ve köylerde kalanlarda bakımsızlıktan ve ilgisizlikten dolayı günden güne yok olmaktadır.

Ülkemizin değişik bölgelerinde son yıllarda yaygınlaşmaya başlayan Kültür, Tarih turizmi ne yazık ki yeterli seviyede değildir ve hak ettiği ilgiyi görememektedir. Genel olarak ilgi gören yerlerde ülkemizdeki kültür yozlaşmasına ve geleneksel aile değerlerimizin yok olmasına katkı sağlayan uyduruk tv dizilerinin çekildiği tarihi mekânlarda sanatçı demeye dilimin varmadığı insanların görünmesi ile ilgi görmeye başlayan yerlerde kısa zaman sonra unutulmakta, kaderine terk edilmekte. Her an iletişim ve yolları ile topluma pompalanan üretmeden tüketme alışkanlıklarımız daha ileri seviyelere giderek Andoludaki değişik uygarlıkların bize miras bıraktığı tarihi ve kültürel varlıklarımızda günden güne yok etme ve tüketme noktasına getirmektedir. Günümüzde toplumları ekonomik olarak bağımlı hale getirip kolay yönlendirmenin, yönetmenin bir yoluda toplumları aynı zamanda hafızasız bırakmaktan geçiyor.

Bunun örneklerini geçtiğimiz yıllarda hep beraber gördük yaşadık. 1991 yılında Irak a saldıran ABD birçok Höyük üzerinde Iraka ait uçaksavarlar bulunduğu gerekçesiyle bombalanmıştır.2003 yılında ikinci defa yaptığı saldırıda ise Irak topraklarından çıkmış, 170 bin tarihi eserin bulunduğu Bağdat’taki Irak Ulusal Müzesi yağmalandı. Amerika’nın saldırısı sonucunda insanlığın binlerce yıllık ortak kültürel ve tarihi mirası da ya yok oldu, ya da çalındı. Bağdat Müzesi tüm Mezopotamya kültürlerinin; Asur’un, Bâbil’in, Sümer’in en önemli eserlerinin yer aldığı, depolandığı, dünyadaki en zengin müzelerden biriydi. Eski Ninova kenti ve Bâbil’den kalma eserler, Sümerlere ait heykeller, tabletler, Ur ve Akad kral mezarlarından çıkanher şey, Asur rölyefleri ve 5 bin yıllık çivi yazısı tabletler. Bu tabletler arasında da ilk yazılı kanun metni sayılan Hammurabi kanunlarının bir parçası… Dünyanın öte başından başka ülke topraklarına saldıracak askeri gücü ve planı olan bir devlettin Dünya kültür mirasının bir zenginliği olan Bağdat müzesini bilinçli olarak yağmalatmasının altında o toplumun tarih ve kültür hafızasını yok etme planı yokmudur.!...
Bu soygun ve talan sonrasında Bağdat müze müdürü Abdül Ridhar “Bir ülkenin kimliği, tarihteki değerleri ile uygarlıklarına bağlıdır. Eğer bir ülkenin uygarlığı bizim burada olduğu gibi yağmalanırsa, tarih sona ermiş demektir. Lütfen Başan Bush’a söyleyiniz: Irak halkına özgürlük getireceğini söylemişti. Ancak, bu durum özgürlük değil, insanlığı aşağılayıp yok etmektir”
Her yönüyle geçmişini bilmeyen kişiler gibi toplumlarda tarih ve kültürlerini korumayı, yaşatmayı beceremese geleceğine ışık tutacak yetenekten mahrum kalırlar. Gelecek nesillere bu mirasın ulaşabilmesinin yolu bu eserlere sahip çıkmakla olur. Genel olarak korunabilmiş Anadolu’daki tarihi ve kültürel zenginliğimizi burada anlatmak yazının amacını aşacağından hemen yanımızda güzel Bolumuzun ilçelerinden Tarihi dokusu büyük oranda bozulmadan günümüze kadar ayakta kalabilmiş yerlerimizden biride Mudurnu ilçemizdir.



İki binli yıllarda Mudurnu tavukçuluk firmasının ekonomik krize girip kapanmasıyla zorunluluktan başlayan kültür ve tarih turizmi başlandığından bu yana epeyce mesafe almış olmasına rağmen henüz istenilen seviyede değildir.




Tarihi ve kültürel yapıları koruma amaçlı yapılan Restorasyon çalışmaları devam ederken kasaba insanına turistik amaçlı gelir getirecek ve o eserleri yapılaşama kültürü, mimarisi, otantik, folklorik değerleri yeme içme kültürünü yaşatmak ve gelen konuklara bu değerleri tam anlamlıyla yansıtabilmek için yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla yöre insanı bilinçlendirilmeli şimdilik yetersizde olsa Restorasyonu yapılan konutların işlevsel hale getirilmesi sağlanmalı bu konuyu sadece yerel yönetimlerin inisiyatifine bırakmadan devlet politikası haline getirilmeli ilçeye ulaşımı sağlayan yolların bir an evvel bakımı ve genişletme çalışmaları yapılmalı oluşabilecek talebe görede ilçede yerel yönetimler tarafından park sorunu için alternatif çözümler üretilmeli profesyonel rehberlik hizmetleri geliştirilmeli, gelen konukların rahatça kullanabileceği temiz ve hijyen genel alanlar oluşturulmalı, çevre tamizliğine özen gösterilmeli, yöresel yemek vb ürünlerin sunulduğu mekanlar yaratılmalı, yöresel ürünlerin satışa sunulduğu otantik pazarlar geliştirilmeli bu satışları yaparken de alış veriş yapanlarda bir seferlik parası alınacak müşteri gözüyle değil evimizin misafirleriymiş gibi hareket edilmeli, kasabanın tarihi ve kültürünü anlatan broşür belge vb döküman hazırlanıp bilgiler anlatana göre değişen değil standart hale getirilmeli, Mudurnu ve çevre köylerde bulunan ve değişik medeniyetlerin bize bıraktığı zenginlik olan arkeolojik değer taşıyan tarihi ve kültürel varlıklarımızı toplayıp gelen konukların görüp inceleyebileceği açık ve kapalı kasaba tarihi müzesi oluşturulmalı, Mudurnun ismini aldığı kale bir an evvel onarılıp işlevsellik kazandırılmalı. Bir yandan bu ve benzeri konuların eksikliği tamamlanırken basın yayın yolu ile kasabanın tanıtımı yapılmalı Mudurnu isminin sadece tavukçulukta marka olmuş bir isim değil tarihi ve kültürel zenginliğiyle de her türlü ilgi ilgi ve desteğe değer olduğunu dünyaya duyurmalıyız.

Mehmet Cantürk

Hacı Şakirler Konağı Mudurnu

23 Kasım 2009 Pazartesi

ÜNAL DİKİLİTAŞ / DERNEĞE ÜYE OLMANIN YARARLARI

Bir derneğin arkasındaki maddi ve manevi güç üyeleridir. Yıllık aidatlarınızın o derneğe katkı sağlamasından daha önemlisi üyelerin yarattığı baskı potansiyelidir. Bir başka deyişle, bir derneğin ne kadar fazla üyesi varsa çalışmalarını ve sesini o kadar duyurma şansı vardır. Basın yayın kuruluşlarının, yerel yönetimlerin ve hatta hükümetin, 5-10 kişilik gruplardan ziyade yüzlece, üyesi olan bir derneği daha fazla dikkate alacağı açıktır.

Üye olmamızın bizlere yararları:

Öncelikle uygar bir vatandaş olarak, toplumsal sorumluluklarınızdan birini yerine getirmiş olursunuz. Eğer çevre koruma konularında yeterince bilgiye sahip değilseniz, dernek çalışmaları ve bültenleri sayesinde daha fazla bilgiye sahip olursunuz. Üye olduğunuz derneğin koruma çalışmalarından ve gelişmelerden haberdar olursunuz. Her ne kadar büyük kentlerdeki bazı dernekler ülkemizin başka bölgelerinde çalışmalar yapıyorsa da, her yere yetişmeleri mümkün değildir. Bu yüzden büyük derneklerin bilgi birikimlerinden yararlanarak -bölgenizdeki insanların katılımını da sağlayarak- kendi yerel derneklerinizi kurarsınız. Kurumsallaşmış derneklerle bilgi alışveriş ağı kurar, bilgi aktarma ve önceki tecrübelerden yararlanmayı sağlarsınız.

Bugün Batı’daki insanların birey olarak kullandıkları en önemli kozlardan biri tüketicilikleridir. Çevreye zararlı bir ürüne yapılacak ilk şey onu almamak ya da kullanmamaktır. Eğer çevreye zararı olmayan (ya da en azından daha az zararlı olan) bir başka ürün varsa onu tercih etmeliyiz. Derneğimizin kurulması bizler için bir şanstır.Sahip çıkalım. Köylerden şehirlere olan göç hızla devam etmektedir. Bu göçün durdurulması için acilen köylere ve ilçelere yönelik yatırımların yapılması şarttır.

Köylerde yaşayan insanlar, güzelim tarlalarını, bağ ve bahçelerini, evlerini terk ederek şehirlerin gecekondu bölgelerine bir umutla yerleşip, sonra umutsuzluk ortamına düşmektedirler. Bu durum içler acısı bir manzara ortaya koymaktadır.

Köylerimiz ne hâldedir?

1) Köylerimizde bir yaşama faciası vardır.

2) Köylerde üretim azalıyor. Hayvancılık yok denecek kadar azalmıştır. Tarım alanları ekilemiyor.

3) Köylere hizmet gitmiyor.

4) Köylerin, yol, su, mesken ve sağlık meseleleri çözüm bekliyor. Eğitim yetersiz, teknik bilgi ise hiç yok.

5) Köylü çaresiz durumda, duyarsız hükümetler çözüm bulmuyor. Köylerden şehirlere olan göç hızla devam etmektedir. Bu göçün durdurulması için acilen köylere ve ilçelere yönelik yatırımların yapılması şarttır. Köylerde yaşayan insanlar, güzelim tarlalarını, bağ ve bahçelerini, evlerini terk ederek şehirlerin gecekondu bölgelerine bir umutla yerleşip, sonra umutsuzluk ortamına düşmektedirler. Bu durum içler acısı bir manzara ortaya koymaktadır.

24 Ekim 2009 Cumartesi

Kanal 1 Televizyonu Köyümüzü Ziyaret Etti.


Kanal 1 Televizyonu .23.10.2009 günü Mudurnu ve köyümüzde çekim yaptı. Köydeki çekimlerde gelen olarak köy tanıtımı genel manzara ve köylülerle sohbet şeklinde geçti ve köyümüzün değişik yemekleri Tanıtıldı.

Kaşıksapı

Cevizli çörek

Basma helva

Kabak tatlıları

Kabaklı gözleme

Etli Kuru fasulye

vs


Muhtar ve dernek başkanı ile roportaj yapıldı.

3 Ekim 2009 Cumartesi

Mehmet Cantürk / Özlediğim Bayramlar.

Bayramların dinsel ve geleneksel olarak yaygınlaştığı günden bu güne insanlara kısa sürelerlerde olsa mutluluk ve huzur veren eşi dostu görme hal hatır sorma, iş yaşamı nedeniyle uzaklara gidenlerin köyüne kasabasına dönme ailesini ve komşularını ziyaret etme zamanlarıdır.
Bayramlarımızdan en büyük hazzı ve mutluluğuda insan çocuk yaşında alır ve daha heyecanlı ve sevinçle yaşar.

Bunun en önemli göstergelerinden biride toplumumuzda bizden yaşça daha büyük birine sorsak eski bayramlar nasıldı diye hemen herkes nerede o eski bayramlar diye hayıflanır. Bunun nedenlerinden biride insanların küçük yaşlarında hayata daha masum daha çıkarsız ve daha paylaşımcı yaklaşmasındandır. Herkesin kendi hatıralarında yaşadığı özlemini duyduğu güzel bayramlar vardır.



Bizim yaşadığımız hatıralarda kalan bayramlara gelince kadrolu hocası olmayan köye Beyaz takkası ve davudi sesi ile hala ben geldim deyişiyle Mehmet hocayı, kibar ve saygılı duruşuyla Sabri hoca gibi Ramazan hocalarıyla, Ramazanlık hiç hoca bulunamasa köyden geçici olarak hocalık yapan Yunus hocasıyla, minaresi olmayan camide dibek taşının üzerinden ve evlerin yüksek camlarından okunan ezanla herhangi bir hanede iftar verildiği zaman sofrada daha çok yemek yemek için her türlü muzipliği yapan Yunus amca ve Zeki dayının yaptığı numaralarla, teravih namazında köyün oldukça yaramaz yaşıtlarıyla arka sırada yapılan gürültü ve patırtı sonucu eşit ilen azarlarla, en çok tespihi bir arada görüp heyecan duymakla hatta “Allahın çarpmayacağını bilsek”o doksan dokuzluk tespihlerden bir tane yürütüp bir tane imameli iki tane imamesiz tespih yapma hayali ile namazdan sonra cami odasına elmalıklardan ya da samanlıklardan getirilen bir kalbur yarısı çürük elmalar ile köyün yaşlılarının anlattığı hatta bazılarının odanın ortasına dikilip savaş böyle yapılır, kılıç böyle sallanır diye yaptıkları taklitlerle, daha genç olanların oynadıkları orta oyunları ile hele belli akşamlarda başka bir köyden bir misafir geldi ve bu yapılan oyunların bir kısmını bilmiyorsa misafirliğe geldiğine pişman olacak kadar oyunlarda sopa yemesiyle çocukların bizde oruç tutacaz gece kaldırın deyip uykulu uykulu kalkıp yarı uyur yarı uyanık o güne kadar düğünler hariç görmediğimiz gece yarısı iki saatlik yoldan dere tepe aşarak Cinner köyünden gelen davulcu Goca haydar dayının çaldığı bize çok değişik gelen davul sesi ve köyün aile lakaplarını da söyleyerek köylüyü sahura kaldırması ile köyün gençlerinden ve yeni evlilerinden biri kazara camiye sabah namazına gidemediyse köyün diğer gençleri tarafından köy oluğuna ıslatmaya götürüldüğü hikâyeleriyle.

(O zamanlar yeni evlilerin ve gençlerin kazara neden sabah namazına kalkamadığını bilmiyorduk onu çok sonraları öğrendik...!)bizde oruç tuta caz diye gece kalkıp öğlene doğru acıktığımız zaman tavan arasından kimse görmedi oruç bozulmaz diye yediğimiz çok lezzetli pestil,erik, elma buruşlarıyla,İftara doğru köyün çeşmesinden bakır ibrikle sofraya getirilen ve onca buruşu yedikten sonra bende bu gün oruç tutum deyip sofrada olan bir tek bardakla sıra ne zaman gelirse içilecek su ile,Evde davet verileceği zaman efelik yapıp bende adamlarla yemek yiyecem deyince annemden okla ile yediğim güzel sopa ile doğrusu ocaklıkta mis gibi Semerler dağının odunları ile pişmiş her yanı simsiyah olmuş bakır tepsi içindeki ekmek kadayıfının üzerindeki yumruk gibi kaymağıda görünce yediğin sopaya değiyor.

”Şimdi bile öyle kaymaklı kadayıfı bulsam tekrar spoa yemeye razıyım birde güzel anam döverse değmeyin keyfime.” Kadrolu hoca olmadığından mı yoksa caminin minaresiz olduğundanmı o zaman için bilinmez Ramzan ayı bitince yarın sabah bütün mahallerin toplandığı Cuma camisine bayram namazına gidecez diye akşamdan annemin köyün ırmağında yıkamaya götürdüğü ve kaynayan kazandan kafamızı yıkarken biraz sıcak su döktüğünde anam yandım dediğimizde koca kalıp sabunla kafamıza vurup sus kezeri gakmayasıcık diye söylenmesini “ah o köy ırmağında yıkandığım o kazanı ve suyu değme kurnalardan akan suya ve duşa kabinli banyolara değişmem”Irmaktan çıkınca soğukta tirildeyerek eve geldikten sonra saçlar düzgün dursun diye anamın çemberini kafamıza sarıp yattığımı, büyük ağabeylerime dar gelen pantolonu ütülensin diye yatağın altına koyuşumu.

Sabahın erken saatinde kalkıp dedelerimizin, bablarımızın peşinden Cuma camisine gidişimizi namaz ve camide bayramlaşmadan sonra akrabalarda yapılan kahvaltıyı… Ve köyde her haneyi gezerek el öpmekle gündüz imece usulu hazırlanan yemeklerin köy odasında hep beraber yenmesiyle o sahici güzel bayramlar devam ederdi.
Şimdilerde ise sanal dünya âleminde maillerle, facebooklarla,3G’ lerle kutlanır oldu bayramlar. Umarım biran evvel bu sanal dünya aleminin insanımızı getirdiği yozlaşmadan kurtulup akıl ve bilim yolunda o sıcak dokunuşlara tekrar kavuşur yaşadığımız coğrafyada her günümüzü özlemini duyduğumuz bayram günleri gibi yaşarız…!

Bu vesile ile herkesin Bayramını kutlar, Bayram tadında Sağlıklı ve Mutlu Günler Dilerim.

26 Temmuz 2009 Pazar

Sinan Cantürk / İnce Bir Sitem

Anısı İşsizliktir
Acısı bilincidir

Bıçağı Gözyaşlarıdır kurumakta olan

Gülemiyorsun ya , gülmek

Bir Halk Gülüyorsa Gülmektir.

Edip Cansever


Gülmek bir halk gülüyorsa gülmektir diyor değerli usta, bizde halkımızın ve köylümüzün yüzünde gülücükler ve sevgi , saygı dolu bir yaşam sürebilmesi için dernekle ilk adımı atmış bulunuyoruz. Bu bir adımdır sadece diğer adımları sizlerle birlikte(hep beraber) atmalıyız , aksi taktirde varolan çalışma varolduğu gibi kalır. Ancak bizim istediğimiz bu değildir, bizler derneği kurarken hep beraber Köyümüze nasıl katkı sunabiliriz, nasıl daha ileriye taşıyabiliriz ve sesimizi duyurabiliriz diye düşündük. Tabiki başladığımız günden bu yana çok güzel şeyler başardık , ama bununla sınırlı kalmayalım istiyoruz.


Aslında bu yazıyı yazmamın sebebi biraz sitem edeceğim sizlere. Daha önce de bununla ilgili bir çok kez Ziyaretçi Sayfasında yazmama rağmen gerekli ilgi ve alaka gösterilmediği kanısındayım. Bura da güzel şeylere birlikte imza atalım derken siteye ve derneğe gerekli ilgi ve alaka gösterilmediğini düşünüyoruum. Bir yazı, bir selam bile göndermeyen arkadaşlarımız var. Siteyi günlük yada bir kaç günde güncelleyelim istiyoruz, yapılan faliyetlerimizi kamuoyuyla paylaşalım ve duyuralım istiyoruz. Bura da sorumluluk almaktan kaçındı arkadaşlarımız yada ciddiye almadı, Köyümüzde yapılan börek günleri, oyunlar ve çeşitli etkinliklerimizin haberini buradan duyuramadık, paylaşamadık. Halbuki Güzel şeyler yaptık yapacağız da burada bunları yazarken kesinlikle umutsuz değilim olmayacağımda. Daha güzel şeyler yapacağımıza eminim ama bunları hep birlikte yapalım istiyorum. Bizler de her konuşmamızda her şeyden şikayet ediyoruz, öyle olmamalı gerektiğini sohbetlerimizde söylüyoruz vb ama buna karşılık neler yapmamız gerektiğini bildiğimiz halde duyarlılık konusun da her zamanki gibi eksiğiz.


Burada hiç bir çıkarı olmadığı halde canını dişine katan ve yoktan varetmeyi bilen Başkanımız , Muhtarımız ve İsmail abi ve daha isimi yazamadığım isimsiz kahramanlara teşekkür edeceğim. buradan bir kez daha duyarlı olmanız konusunda sizlere çağrı yapıyorum.

17 Temmuz 2009 Cuma

Kutsiye Ablamızı Kaybettik !



Edebiyatçı ve Yazar Değerli Kutsiye Bozoklar'ı Tedavi gördüğü Ankara Başkent hastanesin de amansız hastalığına yenik düşerek, hayata gözlerini yumdu. Bizler hayata Dair bir çok şey öğrendik ondan. Yarın Karşıyaka mezarlığına defnedilecek olan Kutsiye Ablamız için İstanbul ve bir çok yerden arabalar kalkacaktır.

Sizlere onun en çok sevdiğim Şiirlerinden bir tanesini paylaşacağım.

Sinan Cantürk

DEDİM

Şiir dediler;

emektir dedim

Sevda dediler;

bilmektir dedim

İnsan dediler;

sevmektir dedim.

Kavga dediler;

ilmektir dedim

İnanç dediler; -

Uğruna usulca-

ölmektir dedim

Ya tümü dediler;

doyasıya YAŞADIM

Diyebilmektir dedim

30 Haziran 2009 Salı

KAŞIKSAPI FESTİVALİNE YOĞUN İLGİ

Mudurnu Yeniceşıhlar Köyünde birincisi gerçekleştirilen KAŞIKSAPI Festivaline katılım beklenenin üzerinde oldu.
Yeküder Derneği ve Köy Muhtarlığı organizesinde gerçekleştirilen KAŞIKSAPI Festivaline Yeniceşıhlar köyü halkıda büyük çaba gösterdi.
Pazar sabahı, Köy dernek binası yanında kurulan Pilav Pişirme ocağında Köyde aşçılıktan anlayan vatandaşlar Pilav Kazanlarının başına geçti.
Köylü bayanlar ise bir evde toplaşarak Festivale gelecek olan Misafirlerin Pilavları yemesi için bol miktarda ev gözlemesi açtılar.
Köyde hemen hemen her kes bir işin ucundan tutarken köyün gençleride dernek adına gelen misafirlere Vişne suyu ve Şeftali suyu satışı için bir stant kurdular.

Öğleden önce Yeniceşıhlar köyü camisinde Mevlit okutuldu, Şeker ve Gülsuyu ikramı yapıldı. Ardından Öğle namazı için saf tutuldu. Namazın ardından köy meydanında sofralar kuruldu Pişirilen Pilavlar sofralara Yeniceşıhlar köyü gençleri tarafından bir bir dağıtıldı.
Yemeğin ardından Davul, zurna ekibi vatandaşları Köy merasına topladı ve Güreşlerin başlayacağı anonsu yapıldı. Bu arada Ertan Yamaner ve arkadaşlarından oluşan Mudurnu Folklor Ekibi gösterileri görenleri mest etti.

Mudurnu Yeniceşıhlar köyünde yıllardır kendi aralarında yapılan Hacet Bayramlarının yerine yapılan ve adına KAŞIKSAPI festivali adı verilen etkinliğe adı verilen yarışma köy Dernek odasında yapıldı. KAŞIKSAPI yarışmasına katılan 5 köy hanımının da yaptığı Kaşıksapı Makarnası Jüri Başkanı Mukadder KAZAN ve heyetinden tam not alarak hepside dereceye girip ödül almayı hak etti.

Ödüller KAŞIKSAPI yarışmasına katılanlara takdim edildi. Jüri Başkanı Mukadder KAZAN bu yıl ilk olarak Yeniceşıhlar köyünde yapılan bu etkinliğin diğer bölgelere örnek olmasını temenni ederek, Köy kadınlarının ve halkının ileriki yıllarda bu etkinliğe dahada fazla değer vereceklerini görüyor tebrik ediyorum dedi.

Köy meydanında başlayan ödüllü güreşlerde 5 yaşında 3 rakibini yenerek dördüncü rakibine yenilen küçük Caner Cantürk büyük alkış topladı. Ardından güreşen boylarda taraflar mücadeleci görüntüler sergiledi. Güreşlerde Başaltı ve Baş sınıfında havanın aniden yağması sebebiyle güreşler iptal edildi.

Köy Muhtarı Erol Cantürk, bu yıl ilk olarak kutladığımız KAŞIKSAPI Festivali adı altındaki etkinliğimize olan yoğun ilgi bizi bir hayli sevindirdi dedi. Cantürk, bu yıl ilk olmasından dolayı bazı eksikliklerimizin olduğunu tesbit ettik, inşallah ileriki yıllarda bu eksikliklerimizi de gidererek Bolu ve çevre il ve ilçeler arasında örnek bir köy olma yolunda köyümüz, muhtarlığımız ve derneğimiz olarak çalışacağız dedi.


http://www.mudurnuhaber.com/

Haber: Aydın Özpelit Fotolar: Özgür Kocabay

29 Haziran 2009 Pazartesi

Mudurnu İlçesi Yeniçeşıhlar Köyü’nde Hacet Bayramı yapıldı.


Mudurnu İlçesi Yeniçeşıhlar Köyü’nde Hacet Bayramı yapıldı.

Mudurnu Yeniçeşıhlar Köyü’nde her yıl geleneksel olarak yapılan Hacet Bayramı bu yılda coşku ile yapıldı. Hacet Bayramı’na yüzlerce kişi katıldı. Aniden bastıran sağanak yağış festival alanında bulunan vatandaşlara zor anlar yaşattı. Sanak yağışla birlikte etkili olan dolu, köyde sele neden oldu. Selde can ve mal kaybı yaşanmadı. Sağanak yağışın durmasıyla birlikte hacet bayramı kaldığı yerden devam etti. Hacet Bayramı’nda güreşler yapıldı ve yapılan etli pilav davetlilere ikram edildi. Davul zurna eşliğinde halay çekildi. Köy muhtarı Erol Cantürk, düzenlenen güreşlere katılan küçük güreşçilere para verdi.

Bir hafta önceden hacet bayramına hazırlandıklarını ifade eden Cantürk, ’’Etkili olan sağanak yağışa rağmen hacet bayramımız çok güzel geçti’’ dedi.
Kaynak : Bolunun Sesi Gazetesi

16 Haziran 2009 Salı

Festival Hazırlığı !


Mudurnu ilçesine bağlı Yeniceşıhlar Köyü ilginç bir festivale ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Köy muhtarlığı ve Yeniceşıhlar Köyü Dernek Başkanlığı tarafından organize edilen Kaşıksapı Festivali’nin 28 Haziran 2009 tarihinde yapılacağı belirtildi.


Dernek Başkanı Nejdet Akay, yapacakları festivalinin bölgede bir ilk olacağını belirtti. Akay, festivalin adının Kaşıksapı Festivali koymalarının sebebinin köylerinin turizme kazandırılması amaçlı olduğunu ifade etti.


Akay, düzenlenen festivalin bu yıl ilk olarak yapılacağını, bu nedenle mutlaka ufak tefek aksaklıkların olabileceğini belirterek, "Köylülerimiz, derneğimiz ve muhtarlığımız olarak hep birlikte birincisini düzenleyeceğimiz ve geleneksel hale getireceğimiz festivalimizi 28 Haziranda gerçekleştireceğiz" dedi.


Akay, festival programında köylerinde yetişen küçük güreşçilerle köy meydanında bir gösteri yapılacağını, ardından köy kadınlarının Kaşıksapı yarışması yapacağını ifade etti.


14 Haziran 2009 Pazar

Mehmet TURGUT / AĞLAYAN GÜLLER !


15.06.09

Memleketin birinde Ali ile Ayşe isminde iki genç yaşarmış. Bu iki genç birbirlerini çok sevmiş ve evlenmişler bir ömür boyu mutlu olmaya yemin etmişler. Bir Gün Ali evine giderken bir ses işitir. Ses karşıdaki tepenin arkasından gelir. Ali sese doğru doğru hızla ilerler ve tepeye varır, varır varmasına birde ne görsün iki tane gül , biri Kırmızı biri Beyaz, bu güller ağlıyormuş. Ali güllere neden ağladıklarını sormuş ? Kırmızı gül başlamış anlatmaya; Benim adım Kırmızı gül bana aşk gülüde derler insanlar beni aldıkların da sevdiklerini mutlu eder onları hiç üzmezlerdi ama devir değişti şimdi beni alıyorlar , sevdiklerini hep üzüyorlar.Sonra da mutsuz oluyorlar işte ben bunun için ağlıyorum, demiş Kırmızı Gül..


Ali Beyaz Gül'e dönerek peki sen niye ağlıyorsun diye sormuş ? Beyaz Gül başlamış anlatmaya ; benim adım beyaz gül bana ölüm gülüde derler. İnsanlar beni aldığın da sevdiklerine ölümüne bağlanırdı. Ama devir değişti , herkes artık sevdiğini bırakıp gidiyor, işte ben bunun için ağlıyorum demiş beyaz gül. Ali güllere ben sizi götürsem benimle gelirmisiniz diye bir teklif sunmuş. Güllerde sevinerek teklifini kabul etmişler ve yola koyulmuşlar. Eve gelmişler Ali kapının zilini çalmış kapıyı eşi Ayşe sevinerek açmış ve gülleri görünce sevinci ikiye katlanmış. Aradan yıllar geçmiş Ali amansız bir hastalığa yakalanır ve yaşamını yitirir. Alinin acısına dayanamayan Ayşe'de zehir içerek yaşamına son verir. Ali ile Ayşe'nin öldüğünü gören güllerden kırmızı gül aşağıya düşerek kana dönüşür, beyaz gül ise kefen olarak onlarla mezara girer.

11 Haziran 2009 Perşembe

Köylülerimiz Vali Akpınar'ı Ziyaret Etti.

İlimiz Mudurnu İlçesi Yeniceşıhlar Köyü’nden gelen, okuma-yazma kursunu bitiren kursiyerler Vali H. İbrahim Akpınar’ı makamında ziyaret etti.


Ziyarete, Yeniceşıhlar Köyü Muhtarı Erol Cantürk, Yeniceşıhlar Köyü Kültür, Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (YEKÜDER) Başkanı Necdet Akay, YEKÜDER Denetleme Kurul Başkanı Rahmi İkinci, kurs öğretmeni Nebahat Büyüker, kursiyerler Fahriye Yenice, Mürüvvet Öztürk, Şeref Özdemir, Ayşe Yılmaz, Dilber İkinci, Ayşe Beyhan, Hacer Cantürk, Fatma Gültekin ve Ayşen Saime Özdemir katıldı.


Yeniceşıhlar Köyü Muhtarı Erol Cantürk ve beraberinde gelenler ilk olarak Vali H. İbrahim Akpınar ile hatıra fotoğrafı çektirdiler.


Mudurnu İlçesi Yeniceşıhlar Köyü’nü ziyaret ederek okuma-yazma kursu bitiminde, okuma-yazma öğrenen kursiyerlere kitap hediye eden Vali H. İbrahim Akpınar’a, iadei ziyarette bulunan Yeniceşıhlar Köyü Muhtarı Erol Cantürk ve beraberindekiler Vali H. İbrahim Akpınar’a desteklerinden dolayı teşekkür ettiler.


Ziyaretten dolayı memnuniyetini dile getirerek kullanılmayan okulların değerlendirmesini belirten Vali H. İbrahim Akpınar, “Ben sizin köyü örnek olarak anlatıyorum. Bazı köylerde boş durumda bulunan okullar var. Bir kısmı harap olmayı bekliyor. Biz bu, eski köy okullarımızı hem harabiyetten kurtarmak için hem de sizin yaptığınız faaliyetler gibi faaliyetlere yer olsun, mekan olsun diye, tamir bakımını yaptırıp kullanılsın istiyoruz. Bir kısım yerlerde yüzlerce milyar lira para harcayıp yeni bir bina yapıyorlar. Sonra maalesef işlerini görmüyor. Bu eski okullar, genellikle köyün merkezinde, evlerin arasında. Çocukların, hanımların rahatça gidip gelebileceği bir yer. Köyünüzdeki eski okulun değerlendirilmesi, bu açıdan çok güzel olmuş. Emeği geçen herkese teşekkür ederim” dedi.
Sohbet havasında geçen ziyaret sonunda Vali H. İbrahim Akpınar, okuma yazma öğrenen kursiyerlere göstermiş oldukları azim ve gayretlerden dolayı teşekkür ederek içinde çeşitli hediyelerin bulunduğu çantalar verdi.


Kaynak : Bolu Gov Tr

8 Haziran 2009 Pazartesi

YENİCEŞIHLAR KÖYÜ TURİZM DE İDDİALI


Mudurnu ilçesine 15 km uzaklıkta Adapazarı yol güzergâhı üzerinde bulunan Yeniceşıhlar köyü Turizm için kolları sıvadı.


Köy Muhtarı Erol Cantürk ve Yeniceşıhlar Köyü Dernek Başkanı Nejdet Akay el ele vererek köylerinde Turizm için çeşitli çalışmalara imza atıyorlar.


Yeniceşıhlar Köyü Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Nejdet Akay, Köy Muhtarı Erol Cantürk ile birlikte hareket ettiklerini belirterek köyümüzde Turizm ile ilgili çeşitli çalışmalar yapıyoruz dedi. Akay, köyde Turizm ile ilgili köy halkını bilinçlendirmek için her türlü imkana sahip olduklarını belirterek köyümüzde dernek binamızda Bi,lgisayar ve internet aracılığı ile neler yapabilirizi sürekli araştırıp tartışıyoruz dedi.

Akay, Köyde tursitlere yönelik kahvaltı verdiklerini ifade ederek Kahvaltı’ya gelenleri kendi misafirimizmiş gibi ağırlıyoruz, servisleri kendimiz yapıyoruz, onlarda çok memnun kalıyor dedi.
http://www.mudurnuhaber.com/

4 Haziran 2009 Perşembe

ANZAKLAR KÖYÜMÜZE HAYRAN KALDI



22 Nisan 2009 tarihinde Türkiye ‘ye gelerek Çanakkale Kara Savaşları`nda 94. yıl dönümü anma törenleri kapsamında Gelibolu Yarımadası Anzak Koyu`nda hayatını kaybeden Anzakları anmak için şafak törenine katılan 2 Anzak lı Türkiye de çeşitli bölgeleri gezdikten sonra Mudurnu ilçesindede birkaç gün konakladılar.

Avustralya’dan Çanakkale ye gelen ve oradan Yurdun değişik yerlerini gezdikten sonra yollarının Mudurnu’ya düştüğünü belirten 59 Yaşındaki Mimar Stephan Meclung ve 60 Yaşındaki Turizmci Games Ennis Mudurnu Yeniceşıhlar köyüne hayran kaldılar.
Tedik, misafirlere Yeniceşıhlar köyünü gezdirdi. Köyde bulunan baba evine ANZAK ları davet ederek ev önündeki bahçede Kahve İkram eden aşçıbaşının misafirperverliğine Anzak lar hayran kaldılar.

Tedik, in baba evinde bulunan küçük bir kediyi seven Anzak Stephan Meclung bunun adı nedir dediğinde Aşçıbaşı Tedik Arslan diye yanıtlayınca Anzaklar kahkaya boğuldu.

Anzak 2 arkadaş Mudurnu Yeniceşıhlar köyünde gösterilen ilgiden çok memnun kaldıklarını belirterek bu kadar sıcakkanlı insanlar ile tanışmak bizleri çok mutlu etti, sizleri unutmayacağız dediler. Turizmci olan Games Ennis Türkiye de çeşitli yerleri gezdiklerini ifade edrek Turizm açısından Türkiye de bir yatırım yapma düşüncem var dedi.

Bunun üzerine Muharrem Tedik İstanbulda bir süre daha kalacak olan Anzaklılara istanbuldaki adresini vererek orada oturup detaylı bir şekilde görüşme istedi, Tedik, belki Mudurnu’da Turizm açısından Avusturalyalı arkadaşlar ile birlikte bir Turizm yatırımı yapabileceklerini söyledi.

http://www.mudurnuhaber.com/

22 Mayıs 2009 Cuma

Vali Akpınar Yeküder'e Geldi !


81 yaşında okuma-yazma öğrenen Fahriye Yenice'yi ziyaret eden Vali Halil İbrahim Akpınar, 81'lik nineye 6 kitap hediye etti.


Vali Halil İbrahim Akpınar, Yeniceşıhlar Köyü'ne giderek 81 yaşında okumayazma öğrenen Fahriye Yenice'yi ziyaret etti. Köy derneğinde Vali Akpınar'ı; Köy Muhtarı Erol Cantürk, Derneğin Başkanı Nejdet Akay ve köylüler karşıladı. Vali Akpınar, Mudurnu Halk Eğitim Merkezi'nin açtığı okumayazma kursuna katılarak sertifika alan 81 yaşındaki Fahriye Yenice ile sohbet etti ve okuması için altı kitap hediye etti.


“BUGÜNE KADAR BOŞUNA YAŞAMIŞIZ”


Kitapları alan Fahriye Yenice, Vali Akpınar'a teşekkür ederek, mutluluğunu dile getirdi. Kitapların kendisine şimdiye kadar verilen en güzel hediye olduğunu söyleyen Yenice, “Artık tüm yazıların anlamını okuyarak anlıyorum. Bugüne kadar boşuna yaşamışız” şeklinde konuştu.


14 Mayıs 2009 Perşembe

İzzet Baysal Şükran Günleri !



Yeniceşıhlar Köyü Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği olarak , Bolu İzzet Baysal Şükran günlerinde derneğimizi , Bolululara ve gelen misafirlere tanıttık. Derneğimiz adına 63 nolu stantda gözlemeler pişirildi, çeşitli köy ürünleri sizlere sunduk.. Derneğin kurucu üyesi ve başkanı Necdet Akay , Köy Muhtarı Erol Cantürk ve Köyümüzün gençleri yapılan etkinliklerde yarini aldı.




Bu değerli insanı anmak bizim, için bir mutluluktur. Bolu da ve Türkiye'nin çeşitli yerlerinde , topluma yararlı Okul, Sağlık ocağı, Hastane ve Üniversite imkanları sunarak, bizlere büyük ölçüde imkan sağlayan İZZET BAYSAL'ı saygıyla anıyoruz.




Sinan Cantürk

8 Mayıs 2009 Cuma

Sinan Cantürk / İzzet Baysal Şükran Günleri Başlıyor !

Boluluların ve Türkiyenin değerli insanı İzzet Baysal’a Şükranlarını sunmak üzere her yıl geleneksel olarak gerçekleştirilen İzzet Baysal Şükran Günleri etkinlikleri programı belli oldu.




O Büyük insanı, değerli insanı yılda bir kaç günden ziyede her gün bile anıp, anlatıp ve örnek alsak dahi, ona olan minnet duygularımızı bununla ifade edemeyiz. Tüm insanlık adına güzel şeyler yaparak örnek olan bu tür insanlarımıza sahip çıkmak ve onu her zaman anmalıyız.




Bende her yıl yapılan şükran günlerin de yerimi aldım. Fakat bu yıl YEKÜDER olarak ,orada olacağız. Hem köy ürünlerimizi sizlere sunacağız, hemde sorumluluk bilincinde olduğumuz, o güzel insanı layık olmaya çalışacağız. Onu anlayıp , anlatmak için orada olacağız.



Bolu Valiliği, Bolu Belediyesi ve Abant İzzet Baysal Üniversitesi tarafından ortaklaşa yapılan etkinlikler bu yıl 10 Mayıs akşamı Mevlit programıyla başlayarak, 13 Mayıs Salı akşamı gerçekleşecek Halk Konseriyle son bulacak.


İZZET BAYSAL ŞÜKRAN GÜNLERİ BİLİM, KÜLTÜR, SANAT ve TURİZM FESTİVALİ PROGRAMI



11-13 Mayıs 2008


0 MAYIS 2008 CUMARTESİMEVLİTYER: Yıldırım Beyazıt Camii

11 MAYIS 2008 PAZAR 10.00- İZZET BAYSAL'A ŞÜKRAN GÜNLERİ BİLİM, KÜLTÜR, SANAT VE TURİZM FESTİVALİ AÇILIŞ TÖRENİ Şükran günleri çelenginin konulması (Valilik, Belediye, A.İ.B.Ü.Rektörlüğü) Saygı duruşu, İstiklal Marşı Protokol konuşmaları ve Anıt Özel Defterinin imzalanması YER: İzzet Baysal Caddesi - İzzet Baysal Anıtı



10.30- İZZET BAYSAL'A SAYGI VE FESTİVAL YÜRÜYÜŞÜ YER : İzzet Baysal Caddesi- Vilayet Meydanı11.00- SÜHA SENİR'İN “BOLU KENT TARİHİ VE MİMARİ DOKUSU” ADLI RESİM SERGİSİ YER: Bolu Belediyesi Mehmet Yücetürk Sanat Merkezi



11.30- OKUL ÖNCESİ VE İLKÖĞRETİM OKULLARI SERGİ STANTLARININ AÇILIŞI VE GEZİLMESİ YER: Kızılay Meydanı12.00- DOĞA YÜRÜYÜŞÜ BOLU SPORTİF HAVACILIK VE DOĞA SPORLARI DERNEĞİ YER: Sultanbey - Gölcük güzergahı



14.00- SOLMAZ-AHMET BAYSAL TARAFINDAN YAPTIRILACAK OLAN ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ ÇOK AMAÇLI SPOR SALONU’NUN TEMEL ATMA TÖRENİ YER: Anadolu Öğretmen Lisesi



15.00- İZZET BAYSAL SOSYAL SORUMLULUK ÖDÜL TÖRENİ VE İZZET BAYSAL VAKFI İLE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ BULUŞMASI/SOHBET BOLU TİCARET VE SANAYİ ODASI - İZZET BAYSAL VAKFI YER: Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı Salonu17.20 TRT 1 “ŞENLİK VAR” MÜZİK-EĞLENCE PROGRAMI CANLI YAYINIYer: 17 Temmuz Kapalı Spor Salonu20.00- KONSER BOLU KALKINMA VE TANITMA VAKFI TÜRK SANAT MÜZİĞİ TOP. İLE ORDU İLİ MUSİKİ CEMİYETİ TÜRK SANAT MÜZİĞİ TOPLUĞU YER: İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans Salonu20.00- DEVLET HALK DANSLARI TOPLULUĞU GÖSTERİSİ YER: A.İ.B.Ü. Kültür Merkezi Mavi Salon



12 MAYIS 2008 PAZARTESİ 10.00- AİBÜ KÖROĞLU HALK OYUNLARI VE HALK MÜZİĞİ TOP.’NUN GÖSTERİLERİ YER: Vilayet Meydanı 10.30- İZZET BAYSAL CADDESİ’NDE STANTLARIN GEZİLMESİ KAMU KURUM VE KURULUŞLARI İLE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ (VAKIF, DERNEK, SENDİKA, BİRLİK, ODA) İŞTİRAKİYLE STANT AÇILMASI 12.00- YUKARI ÇARŞI ESNAFININ ZİYARET EDİLMESİ VE GEZİLMESİ YUKARI ÇARŞIYI KORUMA, GÜZELLEŞTİRME VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ



14.00- PROF. M.R. BAEYENS'İN KİŞİSEL RESİM SERGİSİ YER: A.İ.B.Ü. Kültür Merkezi Sanat Galerisi14.30- “YENİ BİR DÜNYA KRİZİ Mİ?” / KONFERANS/Prof. Dr. Korkut BORATAV YER: A.İ.B.Ü. Kültür Merkezi Mavi Salonu16.00- İZZET BAYSAL HATIRA ORMANI'NDA AĞAÇ DİKİM TÖRENİ BOLU EROZYONU ÖNLEME VE AĞAÇLANDIRMA GÖNÜLLÜLERİ DER. YER : Gölköy



6.00- BOLU BELEDİYESPOR MİNİKLER İZZET BAYSAL FUTBOL TURNUVASI FİNAL MÜSABAKASI VE ÖDÜL TÖRENİ YER: Atatürk Stadyumu 17.00- İZZET BAYSAL ANISINA DÜZENLENEN SPOR YARIŞMALARI ÖDÜL TÖRENİ (SANTRANÇ, JİMNASTİK, OKÇULUK, BİSİKLET, ATLETİZM, ESKRİM, GÜREŞ, BOCCE, MASA TENİSİ, FUTBOL, HENTBOL, VOLEYBOL, BASKETBOL TURNUVASI) YER: 17 Temmuz Kapalı Spor Salonu20.00- KONSER / TRT ANKARA RADYOSU ÇOK SESLİ KOROSU YER: A.İ.B.Ü. Kültür Merkezi Mavi Salonu13 MAYIS 2008 SALI



10.00- METEF FUARININ AÇILIŞI YER : Kızılay Meydanı 10.30- “BATI DİLLERİNİN ETKİSİNDEKİ TÜRKÇE” / KONFERANS Yard. Doç. Dr. Yavuz KARTALLIOĞLU YER: A.İ.B.Ü. Kültür Merkezi Pembe Salonu



13.30- “TÜRKÇE'NİN GÜNCEL SORUNLARINA BİR BAKIŞ” / KONFERANS Yard. Doç. Dr. Erol ÖZTÜRK YER : A.İ.B.Ü. Kültür Merkezi Pembe Salonu14.00- “CUMHURİYET KADINLARI” / KONFERANS / Gülsün BİLGEHAN İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI İL TEMSİLCİLİĞİ YER: İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans Salonu



16.00- “ TÜRKİYE'NİN YÖNETİMİ, GÜNDEM VE GELECEK” / KONFERANS Prof. Dr. Birgül AYMAN GÜLER YER : A.İ.B.Ü. Kültür Merkezi Mavi Salonu



16.00- İZZET BAYSAL BELGESELİ GÖSTERİMİ VE GALASI/ BOLU HALKEVİ ŞUBESİ YER : İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans Salonu 20.00- KONSER / A.İ.B.Ü. İZZET BAYSAL ODA ORKESTRASI YER : A.İ.B.Ü. Kültür Merkezi Mavi Salonu



20.0- KONSER / Muazzez ERSOY YER: Vilayet Meydanı.

4 Mayıs 2009 Pazartesi

Okuma Yazma Kursu


Mudurnu Yeniceşıhlar Köyünde köy derneği YEKÜDER in Mudurnu Halk Eğitim Merkezine başvurması sonucu köyde okuma yazma bilmeyen 9 kişi okuma yazma öğrendi.

Okuma yazma bilmeyenlerin içinde biri vardıki bütün gözler onun üzerindeydi, 81 yaşına girmesine rağmen Okuma Yazma kursuna gelerek Kurs öğretmeni Nebahat Büyüker e hocam banada okuma yazma öğret diyerek kurslara başlayan Fahriye Yenice artık gazete okuyacağım, yazılan her şeyi okuyacağım Allah razı olsun dedi.

Köy dernek binasında yapılan bir törenler okuma yazma öğrenenlere sertifikaları verildi. Tören sonrasında köylülerin hazırladığı pide ve Ayran lar misafirlere ikram edildi.

Haftalık 8 saat 1.kademe okuma yazma kursu gören 9 kursiyer toplam 120 saat okuma yazma kursu aldı, kursiyerler 2.kademe kursa devam edeceklerini belirttiler.

www.mudurnuhaber.com

27 Nisan 2009 Pazartesi

22 Nisan 2009 Çarşamba

Hacıabdullahlar Konağı Bir İlke İmza Attı


Salı, 21 Nisan 2009
Hacıabdullahlar Konağı Bir İlke İmza AttıMüşterilerine yeniceşıhlar köyünde doğal ortamda sabah kahvaltısı ikramında bulundu

Mudurnu'da yeni bir uygulama başlatan hacıabdullahlar konağı sahibi Osman Uslupat,18 yataklı konaklama tesisinde konaklayan müşterilerine yeniceşıhlar köyünde doğal ortamda sabah kahvaltısı ikramında bulundu.
Mudurnu ilçesine 5 km mesafede bulunan Yeniceşıhlar köyünde köy kadınlarının hazırlamış oldukları kahvaltı sofrasında organik ürünlerin yanı sıra bal,kaymak,süt,keçi peyniri,tandırda yumurta hazırlıkları gözleme,peynirli pide,börek bazlama ile yapılan kahvaltıyı konak müşterileri yaşayamayacağımız değerde bir köy sabah kahvaltısı olarak değerlendirdiler.Gerçek hayatı yaşadık herkese tavsiye edeceğiz ve gene geleceğiz dediler.

Mudurnu Yeniceşıhlar köyünde bulunan Yeküder (yeniceşıhlar kültür ve dayanışma derneği)nin kurucu üyesi ve başkanı Nejdet Akay ile köy muhtarı Erol Cantürk,köyümüzün ilçeye yakın olması ile konak müşterilerini ağırlamamız bize güç verdi artık köyümüzde değişik sabah kahvaltısı, akşam yemeği ,müşterilerin talepleri doğrultusunda biz hizmete varız dedik.Konak sahibi Osman Uslupat müşterilerine köyümüzde sabah kahvaltısı önerdi biz kabul ettik 18 kişilik gelen grup çok memnun oldular,tekrar geleceklerini belirttiler.


Hacıabdullahlar Konak sahibi Osman Uslupat "konağımıza gelen müşterileri değişik köy ortamı yaşatmak için Yeniceşıhlar köy muhtarı ile konuşarak müşterilerimize değişik aktiviteler sunmayı uygun bulduk,ve ne yapalım derken bu sabah kahvaltısını önerdik müşterilerden olumlu yanıt alınca köye götürdük ,gerçekten değişik bir ortam yaşadılar tekrar gelmek istediklerini belirttiler.Bu bir ilk olması ile daha değişiklikler yapmayı planlıyoruz,mesela köyde öğle yemeği akşam yemeği verebileceğiz tabi bu müşterilerin isteğine bağlı olacak dedi.

Yeniceşıhlar köyü muhtarı Erol Cantürk "Mudurnu için her zaman ne yapılabilirse ben varım dedim.Konak sahibi Osman Uslupat bey ile köyde sabah kahvaltısı verelim dedik bu da bir ilk oldu herkes çok beğendi köylerimiz neden bu tür hizmetleri yapmasın bu köyde her şey organik ürünlerdir,köy hanımları misafirperverdir yolu düşen uğrasın biz her zaman bu sistemimizi geliştireceğiz ve turizm atağı başlatacağız dedi.

Haberi İleten : İsmail Kocaçavuş

19 Nisan 2009 Pazar

1 Nisan 2009 Çarşamba

Erol Cantürk / Açıklama


01 Nisan 2009

Yurdumuzda Yapılan 29 Mart 2009 Yerel Seçimlerinde Köyümüze Muhtar adayı olmam ve Seçilmem için gerekli çalışmayı ve çabayı gösteren,Dernek üyeleri ve köy halkımıza teşekkür eder,güvenlerini boşa çıkarmayacağımı bilmelerini isterim.

Bundan sonra ihtiyar heteyimle bize oy veren vermeyen herkese aynı duygu ve düşüncelerle kucaklayacağımızı ve kişilerin değil Köyümüzün menfaatlerinin ön planda olacağını,her öneri ve görüşe açık olduğumu,alınacak en doğru kararında ortak fikir üreterek alınacağına inanlardanım.Köyümüz ve geleceğimiz için Köyüne bir çivi çakmak isteyen herkesin olumlu düşünce ve desteklerini bekliyorum.

Erol Cantürk

Yeniceşıhlar Köyü Muhtarı

Tel : 0536 / 612 07 68

29 Mart 2009 Pazar

Hayırlı Olsun !

Köyümüz Muhtarlık şeçimleri sonucunda , muhtarlığı devralan "Yeniceşıhlar Köyü Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği "Başkan Yardımcısı Erol Cantürk'ü kutlar ve başarılar dileriz. Köyümüze ve insanlarına, iyi hizmet etmesini temenni ediyor ve çalışmalarında dernekle birlikte köyümüz halkının ve gençliğin sorunlarına çözümsel bir bakışla yaklaşmasını istiyoruz.
Muhtar, köy veya mahalle halkı tarafından seçilir. Muhtar seçiminde de siyasi partiler aday gösteremezler. Muhtarların görev süresi beş yıldır. Muhtar köy tüzelkişiliğini temsil eder. İhtiyar heyeti ile birlikte köy işlerini yürütür. Aynı zamanda muhtar, genel yönetimin temsilcisi sıfatıyla da köylüyü bilgilendirir, köy içinde dirlik ve düzenliği sağlar. Genel yönetimle ilgili işlerin köyde uygulanmasına yardımcı olur.Bu nedenler Köy muhtarımız Erol Cantürk'ün görev ve sorumluluk bilincinin olduğunu biliyoruz , çalışmalarında başarılar diliyoruz.
YEKÜDER GENÇLİĞİ

15 Mart 2009 Pazar

Yeküder Yönetim!

Başkan : Necdet Akay

Bşk yrd : Erol Cantürk

Muhasip : İsmail Beyhan

Sekreter : Ulvi Dereli

Aydın Efe

Mustafa Özdemir

Muhittin Efe

11 Mart 2009 Çarşamba

DSP Genel Başkanı Yeniceşıhlar köyünde !


Köy halkı Genel Başkanı görebilmek için Etüt salonuna akın etti.


Bolu,Mudurnu,Taşkestide yoğun ilgi gören Genel Başkan akşam olmasına rağmen Yeniceşıhlar köyünde bulunan YEKÜDER derneğinin isteğini kıramadı köye geldi.Köy Halkı Yeküder salonunda toplanarak Zeki Sezeri görmek onlara mutluluk verdi.


DSP Genel Başkanı ZEKİ Sezer AA muhabirine yaptığı açıklamada" Bu köyde olmaktan çok mutluyum.Burada kurulan Yeküder derneğinin kurulmasından çok daha mutlu oldum bu binası bir eğitim kurumu ders çalışılması ansiklobediler var bilgisayarlar var panolar yapılmış güzel çalışmalar yapılmış dernek başkanı Nejdet Akay'dan aldığım bilgiye göre köyde okul yok çocuklar Mudurnuya taşımalı olarak gidiyorlar akşam okul dönüşü bu mekanda etüt çalışması ders çalışması yapıyorlar.Ayrıca sosyal ortamda olup tartışma ve hür düşünmeyi geliştirmeyi burada öğreniyor bu beni çok mutlu etti.


Ben hep eğitimin son derece önemli olduğuna inandım,bütün çocuklarımızın Türkiye'nin her tarafında fırsat eşitliği içersinde en iyi eğitimi alması için neyimiz var neyimiz yoksa ortaya dökmemiz gerektiğine inanıyorum.Dünyanın en genç nüfusuna sahibiz ama aynı zamanda ne yazıkki dünyanın en mesleksiz genç nüfusuna sahibiz.öleyse bir gencimizin bile mesleksiz kalmayacağı bir eğitim sistemini mutlaka kurmamız gerekir.Burada bu dernek eski köy enstitüleri benzeri bir işlevde yapıyor bu aslında önemli bir gelişmenin bu bölgedeki habercisi ayrıca bunu bütün Türkiyede yaygınlaştırmak lazım ancak devlet eliylede eğitime çok önem vermek lazım .


Rahmetli Ecevitin bir sözü vardı eğitimin ötesinde kalkınmayı köyden başlatmak lazım diye,köylüsü kırsal kesim kalkınamamış toplumlar kalkınamaz gelişemez hak ettiği yere gelemez öyleyse mutlaka çiftçi hayvancılıkla geçinen kırsal kesim halkımız her alanda hakettiği kadar desteklenmeli teşfik edilmeli tarımsal üretim teşvik edilmeli ama kırsal kesime eğitim sağlık sosyal hizmetler alt yapı hizmetlerini süratle götürmek durumundayız köylerimizi kentleştirmek durumundayız kentte hangi imkanlar varsa köydede o imkanlar olmalı ayrıca tarımsal üretim artısı olmalı köylerin yoksa köyler boşalıyor köylerde insanlarımız meslek eğitimide alamadan kentler göç etmiş oluyor kentlerimiz köyleşiyor biz köylerimizi kentleştiremessek kentler köyleşiyor megaa köylere dönüşüyor ben bu Mudurnunu Yeniceşıhlar köyünde ışık gördüm pırıltı gördüm hem halkında hem bu dernekte çok mutluyum çok teşekkür ederim.dedi.Köy muhtarı Ahmet Sertdemir ve Yeküder derneği başkanı Nejdet Akay genel başkana köy anı defteri ve ziyaretci defterine Genel başkanın yazmalarını istediler.


Genel başkan Zeki Sezer deftere "yeniceşıhlar köyüne gelmekten büyük mutluluk duydum,köy halkının sıcak karşılaması ile Türk halkının misafirperverlik göstermelerinden dolayı şükranlarımı sunarım,gönlümü yeniceşıhlar köyünde bırakarak ayrılıyorum sevgi ve saygılarımla yazdı.


DSP Genel Başkan Zeki Sezer Anadolu Ajansı muhabiri olarak yeküder etüt salonuna bir bilgisayar ihtiyaçları olduğunu belirtmemizle bir bilgisayar vermeyi taahhüt etti.Sezer"Gerçi ben emekli maaşı ile geçinen bir vatandaşım ama vereceğiz "diye espiri yaptı.

8 Mart 2009 Pazar

Sami Özdemir / Örgütlü Toplum Bu İşte!

Sevgili Komşularım Örgütlü olmak bu işte ne güzel hiç görmesek sizleri internetten görme ve sizlerden haber alma imkanı buluyoruz.

Sizin sitenize girmeden uyumuyorum ve köyünüzden bir haber gördüğümde de çok mutlu oluyorum.

Necdet abimide kutluyorum. geç oldu ama güzel şeyler oluyor.tüm komşulara bu birlikteliklerini her zaman göstermeleri dileği ile birlikten kuvvet doğar sözü ile hepinize selamlarımı sunuyorum.
Yeküder Not : Sevgili Köy komşumuz ve MUDURNULULAR DERNEĞİ Yönetim Kurulu Başkanı Sami Özdemir'e teşekkür ederiz.

4 Mart 2009 Çarşamba

ATV'de Televizyonunda yayınlanan Kültür Aşı Proğramı Bu hafta Köyümüzü ve Derneğimizi ziyaret etti.
14 mart cumartesı günü 13: 30 'da Atv' de Kültür Aşı Proğramında Herkesin izlemesi Umuduyla...